Galatasaray-Fenerbahçe derbisini usta yazarlar yorumladı! ‘Okan Buruk ve Mourinho korktu’

Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2025 11:07
Galatasaray ve Fenerbahçe, Süper Lig’in 25. Haftasında RAMS Park’ta kozlarını paylaştı ve müsabaka 0-0’lık eşitlikle sona erdi.
Bu sonuçla birlikte 4 maçlık galibiyet serisi sona eren lider Galatasaray'ın puanı 64 oldu. Ligde 7 maç sonra kazanamayan Fenerbahçe ise 58 puanla zirvenin 6 puan gerisinde kaldı.
Hürriyet yazarları Uğur Meleke, Güntekin Onay, Banu Yelkovan karşılaşmayı değerlendirdi.

Lemina ile Dzeko dışında herkes 0-0'a razıydı!
Galatasaray - Fenerbahçe derbilerinde sıkça gördüğümüz bir senaryoya şahit olduk yine dün: Kaygılar hayalleri boğdu. Umuttan çok bir endişe derbisi izledik Seyrantepe’de. Kaygının bu kadar baskın olduğu bir 90 dakikanın sonunda neticenin de 0-0 olması sürpriz değil.
Dün soğuk havada stadyuma giden 52 bin kişiye ya da bir iş günü alel acele eve yetişip televizyon başına oturmak için çabalayan milyonlara sorsak, onlar da herhalde bu kadar emeğe değmediğini söyleyeceklerdir. İki teknik adam maçtan önce belli ki 0-0’a razılarmış. Zaten Okan Buruk maç önü demecinde (ikili averaj avantajına dikkat çekerek) “3 puan 4 puan demek, 1 puan da 2 puan demek” demeciyle bu kontrol oyununun sinyallerini vermişti. Tabloda 6 puan geride olan Fenerbahçe bir tık daha fazla şut deneyen taraftı ama Mourinho’nun da skora isyan ettiğini söyleyemeyiz. Maçın herhangi bir anında 0-0’dan çok rahatsız gözükmedi iki teknik adam da.

SAVUNMACILAR ÖN PLANDA
Belki iki teknik direktör ve futbolcuların önemli çoğunluğu beraberliğe razı gözüktüler ama birkaç adamı ayırabiliriz ekstra çabalarıyla. Fenerbahçe’de 3-4-1-2’ye dönüş sonrası oyunun kalbi haline dönüşen Dzeko, dün yine yorulana kadar takımının iyisiydi. Geriden gelen serseri topları indirerek zaman zaman olgun akına dönüştürdü. Bir pozisyonda iki kez pres yapıp, Fred’e şut fırsatı yarattı. Fenerbahçe’nin neredeyse tüm akınlarının sol kanattan geliştiğinin altını çizmek gerek. Sol stoper Yusuf, sol kanat bek Kostic ve o bölgeye yaklaşan Dzeko’ydu bunun sebebi. Oyuna girdikten sonra Djiku’nun kornerlerde bir etkinliği olduğunu da ekleyebiliriz. Galatasaray’daysa maçın defansta-ofansta yıldızı Lemina idi. Premier Lig’de Bowen’la yaşadığı soruna kadar tüm maçlarda düzenli oynayan Lemina çok hazır, çok güçlü ve çok istekli. Dün birçok pozisyonda Dzeko bağlantısını kesen oydu. 80 ve 88’de de iki gol girişiminde bulundu Gabonlu dinamo. Çok kısa sürede takımın doğal lideri rolünü üstlenen Lemina’nın yanına savunmadaki çabalarıyla Davinson ve Frankowski de eklenebilir.

Okan Buruk ve Mourinho derbiyi kaybetmekten korktu!
Mourinho kazanmak için hiçbir şey yapmadı, Okan Buruk ise riske girmedi.
Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki derbinin 90 dakikası sona erdiğinde iki takım da 0-0’lık skordan mutlu oldu. “Bu yarış böyle devam etsin, biz bir şekilde Anadolu takımlarını zaten yeniyoruz. Derbide birbirimizi fazla hırpalamayalım” düşüncesiyle oynadılar. Hadi Okan Buruk’un takımı 6 puan önde, ikili averajla birlikte 7 puanlık bir avantajı var.
Fenerbahçe’de teknik direktör Jose Mourinho neden kazanmak için hiçbir şey yapmadı? 200 milyon Euro’luk takım bu futbolu oynamak için mi kuruldu? Sadece gol yememek için 10 kişiyle topun arkasında bekleyen bir Fenerbahçe ve hücumda tek plan orta-kafa-gol.
Bu maç Fenerbahçe açısından bir fırsattı. “Galatasaray’a hiç pozisyon vermedi” övgüsünden ziyade “Fenerbahçe kaç kez gole yaklaştı?” sorusu dünkü maç için aslında daha değerliydi.
BU PAHALI KADROLARLA IZLEDIĞIMIZ FUTBOL BU!
Galatasaray yüzde 60 topla oynadı ve risk almadı. Lemina sahanın en iyisi olurken, Dries Mertens’in yokluğunda Osimhen’in orta sahayla bağlantısı tamamen koptu.
Dün hafta boyunca yaratılan gerginliğin suni ve gereksiz olduğunu, bir Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde daha gördük. Kaybetmekten korkan iki teknik adamın bu kadar pahalı kadrolarla oynattığı, bizlere izlettiği futbol maalesef bu.
AZ Alkmaar’ın çoluk çocukla hafta içinde oynattığı futbolu da gördük. Dün derbide oynanan oyunu da...
Sloven hakem Vincic’e gelince kendisi için zor bir maç olmadı. Oyuncular ve teknik adamlar iç saha maçlarında Türk hakemlerine baskı kurabiliyorlar. Dün bunu Vincic’e yapamadılar.
Banu Yelkovan’ın yazısı
Türk hakem olsa birkaç kart fazla çıkar ve penaltı verilirdi!
Galatasaray, uzun haftalar sonra herkesin kendi mevkisinde olduğu bir 11'le Fenerbahçe karşısına çıktı.
Şurası gerçek ki eğer, bu maçın ne anlama geldiğini bilmeyen yabancı bir spor yazarı olsaydım, muhtemelen stadın gürültülü atmosferini, elle tutulur gerilimini, aşırı derecede yüksek polis sayısını, her pozisyonda hissedilen kaosu ve mücadeleyi öne çıkarırdım ve kuşkusuz, bu cümlelerin İngilizcesi Türkçe’sinden çok daha havalı olurdu.
İlk yarının özeti, tek kelimeyle mücadeleydi. Top hakimiyetinin Galatasaray’da, pozisyon üstünlüğünün Fenerbahçe’de, tüm gözlerin Sloven hakem Slavko Vincic’te olduğu, yer yer yüksek tempolu ilk 45’te net gol pozisyonu yok denecek kadar azdı.
GERiLiM SÜREKLi YÜKSELDi
Futbolun sadece futbol olmadığı ülkede, bunun en önemli göstergesi olan bu derbinin gerilim dozu Galatasaray’ın 3-1 kazandığı ilk maçtan bu yana kesintisiz arttı, artık değil centilmenlik, terbiye sınırlarını zorlayan bir hal aldı. Galibiyetin 6 puan, beraberliğin (Okan Buruk’un deyişiyle) 2 puan değerinde olduğu maçta, iki teknik direktör temkin düzeyi yüksek bir ilk yarı kurgulamışlardı.
Kâğıt üzerinde daha moralli ve formda olan taraf Fenerbahçe’ydi. Son haftalarda yükselen temposuna Avrupa’da tur atlamanın moralini ekleyen sarı lacivertliler, sahada daha oturmuş bir savunma kurgusu ve daha dinamik bir orta sahayla oynuyor, topu ayağına aldığında daha derli toplu bir görüntü ortaya koyuyordu.

HERKES KENDi MEVKiSiNDE
Ev sahibi Galatasaray, son haftalarda kadrosundaki eksikliklerle bir türlü alıştığı oyunu ortaya koyamasa da Avrupa’dan moralsiz dönse de en azından uzun haftalar sonra herkesin kendi mevkisinde olduğu bir ilk 11’le sahaya çıkmayı başarmıştı ve sahada pozisyon açısından olmasa da futbol olarak daha istekli bir oyun ortaya koyuyorlardı.
Maçta sarı kırmızılılarda Lemina, sarı lacivertlilerde Yusuf ve Kostic öne çıkan isimlerdi. İkinci yarı ilk yarıya göre daha net pozisyonlara sahne oldu. Maçın son 10 dakikasına girerken topla oynama oranı yüzde 62’ye 38 ev sahibinde, toplam şut ve pozisyon üstünlüğü Fenerbahçe’deydi. Peş peşe değişikliklerle temposu artan ve son anları büyük heyecana sahne olan, Türk hakem olsa birkaç kart ve penaltısı fazla olması maalesef muhtemel maçtan gol sesi çıkmadı.
hurriyet