Futbolcu Thomas Partey Londra'da tecavüzden yargılanıyor - ancak Villarreal onu hala transfer ediyor

Normal şartlar altında Thomas Partey, bu yaz Villarreal CF'ye transfer olmayı pek düşünmezdi. Valencia'nın iç kesimlerinden gelen bu mütevazı kulüp, Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmesine rağmen, Arsenal gibi Avrupa'nın en iyi kulüpleriyle rekabet edemiyor.

Ganalı milli oyuncu, beş yıl boyunca Arsenal'in orta sahasında önemli bir rol oynadı. Ancak Villarreal, sözleşmesinin 30 Haziran'da sona ermesinin ardından birçok ilgili oyuncunun takımdan uzak kalmasından faydalanmış gibi görünüyor.

Sebebi ortada: Partey, Londra'dan ayrıldıktan dört gün sonra cezai suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Yıllar süren soruşturmanın ardından, 2021-2022 yılları arasında iki kadına beş kez tecavüz etmekle ve üçüncüsüne cinsel saldırıda bulunmakla suçlanıyor. Duruşmalar bir hafta önce Londra'da başladı.

Partey sadece kimliğini doğruladı, ancak iddialar konusunda sessiz kaldı. Savunma avukatı, Partey'in suçlamaları kesin bir dille reddettiğini ve adını temize çıkarmak istediğini belirtti. Mahkeme, Partey'i şartlı olarak serbest bıraktı; ancak o zaman Villarreal ile bir sezonluk opsiyon da içeren bir yıllık sözleşme mümkün hale geldi.

Transfer, taraftarlar arasında büyük bir öfkeye yol açtı. Bunu Villarreal'in "en karanlık günü" olarak nitelendirdiler. Transfer duyurulmadan önce binlerce kişi, transferin engellenmesi için bir dilekçe imzalamıştı. Bu tür iddiaları olan bir oyuncunun kulüple "hiçbir bağlantısı" olmaması gerektiğini belirttiler. Bir taraftar temsilcisi, New York Times'a yaptığı açıklamada, Partey'in stadyumda yuhalanmasını anlayabildiğini söyledi. Villarreal, masumiyet karinesini öne sürerek kendini savundu ve her türlü şiddeti ve onur ihlalini kınadığını vurguladı.

Hukuken Villarreal hiçbir şeyden sorumlu tutulamaz. Ancak asıl soru şu: Kulüp sosyal ve etik sorumluluklarını yerine getiriyor mu? Arsenal, Partey yüzünden zaten eleştirilerin hedefiydi. Soruşturma başladığında, kulübün polisten ve iddia edilen bir mağdurdan erken ihbarlar aldığı bildiriliyor. Olaylardan birinin ardından Partey kısa bir süreliğine gözaltında bile tutuldu. İngiliz yasalarında olduğu gibi, o dönemde ismi açıklanmadı. Ancak son iddianamede bu bilgi kamuoyuna açıklandı.

Arsenal FC için bu, hassas bir denge gerektiriyordu. Kulüp, hem kendi eylemlerinde hem de çalışanlarının davranışlarında yüksek ahlaki standartları koruma taahhüdünü düzenli olarak vurguluyor. Bu, bir yandan etkilenenlerle dayanışma göstermek, diğer yandan da oyuncuların haklarını ve kendi çıkarlarını korumak anlamına geliyordu.

Ceza, Partey'in kariyerine ciddi zarar verebilir ve kulübü hem atletik hem de finansal olarak zayıflatabilirdi. Sonuçta orta saha oyuncusu, 2020 yılında Atlético Madrid'den 50 milyon avro karşılığında transfer edilmişti.

Başka bir vaka, bu tür durumların ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor: Manchester City, oyuncusu Benjamin Mendy'yi, birçok tecavüz suçlamasının yanı sıra, cezalı duruma düşürdü ve maaşını ödemeyi bıraktı. Yıllar sonra Mendy, delil yetersizliği nedeniyle beraat etti.

Mendy, on milyonlarca avroluk tazminat davası açtı ve kulüp ona birikmiş maaşının büyük bir kısmını ödemek zorunda kaldı. O zamandan beri Mendy kariyerine devam etmeye çalışıyor. Şubat ayında FC Zürih ile sözleşme imzaladı. Ancak, birçok tutarsız notla birlikte gelen sözleşmesi sadece beş ay sonra feshedildi .

Arsenal, Manchester City'nin aksine Partey hakkında herhangi bir işlem başlatmama kararı aldı. Kulüp, Partey'in sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedilmesi için baskı yapmadı veya oyuncularından feragat etmedi. Bunun yerine Partey, iddialara rağmen ilk 11'de kaldı ve Arsenal formasıyla toplam 167 resmi maça çıktı. Partey ayrıca Gana ile Katar'daki 2022 Dünya Kupası'nda da forma giydi.

Daha bu baharda, savcılık suçlamalar üzerinde çalışırken, kulüp Partey ile sözleşme uzatma görüşmelerini bile yapmıştı. Kulüp, devam eden yargılamayı gerekçe göstererek Partey'in kişisel bilgileri hakkında yorum yapmayı reddetti. "Cinsel Şiddete Karşı Arsenal Taraftarları" girişiminin bir üyesi olan Faduma Hassan, kulübü "kasıtlı sessizlik" ile suçladı.

Hassan, tüm çabalara rağmen Telegraph gazetesine yazdığı açık mektupta, grubunun Arsenal FC'den tek bir yanıt bile alamadığını belirtti. Hesap verebilirlik eksikliğini ve cinsel şiddeti futbolda sistematik bir sorun olarak gösteriyor: 2020'den bu yana, yedi farklı Premier Lig kulübünde futbolculara yönelik cinsel saldırılarla ilgili devam eden veya tamamlanmış soruşturmalar var.

İngiliz Kültür, Medya ve Spor Bakanı Lisa Nandy de anlayışsızlığını dile getirdi. "The Sports Agent" adlı podcast'te konuşan Nandy, futbolculara "ayrıcalıklı" davranıldığını, çünkü önemli bir varlık olduklarını söyledi. Sportif ve ticari boyutların kamu sorumluluğuyla çeliştiği bir ortamda, kulüplerin suçlanan oyuncularla nasıl başa çıkması gerektiğine dair bağlayıcı asgari standartların neden şu anda mevcut olmadığını anlayamadığını belirtti.

Nandy, gelecekte bu yönde çalışmalar yapmayı planlıyor. Adliye binasının önündeki protestocular, Arsenal FC'nin tavrını bir pankartta şöyle özetlediler: "Arsenal, 'Doğru olanı yapıyoruz' dedi. Hiçbir şey yapmadılar." Aynı şey Villarreal CF için de söylenebilir.